İklim değişikliği, günümüzde insanlığın karşılaştığı en büyük küresel sorunlardan biridir ve kökeni sanayi devriminden bu yana fosil yakıtların aşırı kullanımı, endüstrileşme, arazi kullanımındaki değişiklikler, ormansızlaştırma ve hava kirliliğine dayanmaktadır.
Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli’nin (IPCC) 6. Değerlendirme Raporu’na göre, küresel sıcaklıkların sanayi devrimi öncesine kıyasla yaklaşık 1,1 °C civarında arttığı ve mevcut eğilimlerin sürdürülmesi durumunda 2100 yılında bu artışın 3°C civarında olabileceği tahmin edilmektedir. Sera gazları bugün en aza indirilse bile, iklim değişikliğinin kaçınılmaz etkileriyle uzun bir süre boyunca başa çıkılması gerektiği belirtilmektedir.
Sera Gazı ve Etkileri
Sera gazları, atmosferdeki ısıyı tutarak dünyanın yüzeyinin normalden daha sıcak kalmasını sağlayan gazlardır. Bu etki, sera etkisi olarak bilinir ve gezegenimizin iklimini büyük ölçüde etkileyen önemli bir faktördür. Sera gazlarının atmosferdeki artışı, küresel ısınma ve iklim değişikliği gibi sonuçları beraberinde getirir. Bu değişiklikler, dünya genelinde kar ve yağış düzenlerinde değişikliklere, ortalama sıcaklıkta artışa, sıcak hava dalgalarına ve aşırı yağışlara yol açabilir.
1997’de kabul edilen Kyoto Protokolü, küresel ısınmayı azaltmak için önemli bir çevresel anlaşmadır. Protokol, yedi farklı sera gazını hedef alır ve bu gazlar Paris Anlaşması kapsamındadır. Sera gazları, oluşumlarına göre iki kategoriye ayrılır.
Doğal olarak atmosferde oluşan ve insan faaliyetleriyle de artan gazlar arasında şunlar yer alır:
- Karbondioksit (CO2)
- Metan (CH4)
- Azot oksit (NOx)
Florlu gazlar ise özellikle endüstriyel süreçlerde ve teknolojik uygulamalarda kullanılan ve sera etkisi çok daha güçlü olan gazlardır:
- Hidroflorokarbonlar (HFC’ler)
- Perflorokarbonlar (PFC’ler)
- Kükürt hekzaflorür (SF6)
- Azot triflorür (NF3)
Sera gazlarının etkisini değerlendirmek için, genellikle karbondioksit eşdeğerleri kullanılır. Bu, farklı sera gazlarının küresel ısınmaya katkılarını karşılaştırarak değerlendirmeyi sağlar.
Sera Gazı Emisyonlarının Dağılımı
EDGAR’ın 2023 raporuna göre, 2022 yılında, dünya genelinde en büyük altı sera gazları yayıcısı olarak Çin, Amerika Birleşik Devletleri, Hindistan, AB27, Rusya ve Brezilya öne çıkmaktadır. Bu altı ülke, küresel nüfusun %50,1’ini, küresel Gayri Safi Yurtiçi Hasıla’nın (GSYİH) %61,2’sini, küresel fosil yakıt tüketiminin %63,4’ünü ve küresel sera gazı emisyonlarının %61,6’sını oluşturmaktadır.
2022’de, Çin, Amerika Birleşik Devletleri ve Hindistan, 2021’e kıyasla emisyonlarını artırmıştır. Özellikle, Hindistan göreceli olarak en büyük artışı (%5) göstermiştir. Diğer taraftan, Rusya, Brezilya ve AB27 gibi diğer büyük yayıcılar ise emisyonlarını azaltmıştır. Rusya, bu üçlü içerisinde en büyük düşüşü göstererek emisyonlarını %2,4 oranında azaltmıştır.
Küresel sera gazı emisyonlarının büyük çoğunluğu (%71,6), 2022’de fosil yakıtların yanmasından kaynaklanan CO2 oluşmuştur. CH4 %21’lik bir katkı sağlarken, emisyonların kalan kısmı N2O (%4,8) ve florlu gazlar (F-gazları) (%2,6) tarafından oluşturulmuştur.
2050 yılına kadar iklim-nötr olmayı hedefleyen ve bu doğrultuda daha sıkı politikalar içeren çeşitli düzenlemeler yaparak kararlılığını gösteren AB27’nin durumuna gelindiğinde, 2022’de sera gazı emisyonları 2021’e göre %0,8 daha düşük seviyede gerçekleşmiştir. AB27’nin emisyonları, COVID-19 pandemisi sonrası toparlanma sürecinde dahi önceki seviyelerin altında kalmış ve uzun yıllara yayılan azalan bir eğilimi sürdürmüştür.
Hava Kirliliği ve Etkileri
Hava kirliliği, dünyanın önde gelen çevresel hastalık ve erken ölüm nedenlerinden biridir. Temel olarak, iç veya dış havanın doğal özelliklerini değiştiren çeşitli gaz ve katı maddelerin birikmesiyle oluşur. Sağlığa zararlı kirleticiler arasında partikül madde (PM2.5 ve PM10), karbon monoksit (CO), ozon (O3), siyah karbon (BC), kükürt dioksit (SO2) ve nitrojen oksitler (NOx) bulunmaktadır.
Hava kirliliği kaynakları oldukça çeşitlidir. Bunlar arasında enerji santralleri ve fosil yakıt kullanan fabrikalar, karayolu trafiği, atık yönetimi, tarım alanlarında aşırı gübre ve böcek ilacı kullanımı, tarımsal atıkların yakılması, kömür ve odun sobaları ile orman yangınları sayılabilir. Bu kaynaklar, atmosfere çeşitli kirleticilerin salınmasına neden olarak hava kirliliğinin oluşmasına katkıda bulunurlar.
Hava kirliliği, solunum yolu hastalıkları, kalp ve damar hastalıkları, kanser, inme gibi ciddi sağlık sorunlarına neden olabilir. Ayrıca, ekosistemlere ve tarım ürünlerine de zarar vererek çevresel etkileri de büyüktür.
Hava Kirliliği ve İklim Değişikliği Nasıl Bağlantılıdır?
Hava kirliliği ve iklim değişikliği, günümüzde çevre sağlığı ve sürdürülebilirlik açısından en büyük tehditler arasında yer almaktadır. Bu iki sorun birbirinden ayrı gibi görünse de, aslında çoğu zaman aynı kaynaklardan gelen kirleticiler hem hava kirliliğine hem de iklim değişikliğine katkıda bulunmaktadır. Örneğin, fosil yakıtların yanması, hem hava kirleticilerinin hem de sera gazlarının önemli bir kaynağıdır.
İklim değişikliğinin etkileri, sadece dış ortamdaki iklimi etkilemekle kalmaz, aynı zamanda iç mekanlardaki hava kalitesini de olumsuz yönde etkiler. Örneğin, artan yağışlar ve sık fırtınalar, iç mekanlarda küf ve diğer kirleticilerin artmasına yol açarak hava kalitesini daha da kötüleştirebilir. Dış ortamdaki artan orman yangınları gibi faktörler de hava kirliliğini artırarak solunum yolu rahatsızlıklarına neden olabilir. Hava kirliliği ayrıca kısa vadeli bir bölgesel iklim etkisi de yaratır; siyah parçacıklar, ozon ve onların öncülleri gibi kirleticiler, ısınmaya katkıda bulunur ve bu nedenle kısa ömürlü iklim kirleticileri olarak bilinirler.
Göteborg Protokolü, iklim üzerinde de etkisi olan kirleticileri azaltmayı amaçlayan ilk yasal olarak bağlayıcı anlaşmadır. Bu anlaşma, yer seviyesinde ozon öncüllerini (azot oksitler, uçucu organik bileşikler) ve partikül maddeyi içerir. Protokolde, siyah karbon gibi partikül maddeler özellikle vurgulanmıştır. Siyah karbon ve yer seviyesindeki ozon, yüksek küresel ısınma potansiyeline sahip oldukları için kısa ömürlü iklim kirleticileri olarak kabul edilir. Bu nedenle, protokol hava kirliliği ve iklim değişikliğiyle mücadelede entegre bir yaklaşımın bir örneğini sunmaktadır.
Sera Gazı ve Hava Kirleticilerini Azaltmak İçin Neler Yapılmalıdır?
- İzleme ve Yönetme: İzleyemediğimiz şeyi yönetemeyiz. Teknoloji gelişiyor ve yeni izleme araçları da buna göre gelişiyor. Erişilebilir, kullanımı kolay sensör ile kirleticilerin anlık izlenmesi ve ekolojik ve kişisel maruziyetin değerlendirilmesiyle hızlı önlemlerin alınmasına yardımcı olur.
- Fosil Yakıtların Azaltılması ve Yenilenebilir Enerjiye Geçiş: Fosil yakıtların kullanımını azaltmak ve yenilenebilir enerji kaynaklarına (güneş, rüzgar, hidroelektrik, biyokütle vb.) daha fazla yatırım yapmak, sera gazlarının ve hava kirliliğini azaltabilir.
- Endüstriyel Süreçlerin Düzenlenmesi ve Temiz Üretim Uygulamaları: Endüstriyel tesislerde emisyonları azaltmak için daha temiz üretim yöntemleri benimsemek ve emisyon standartlarını sıkılaştırmak, hava kirliliğini ve iklim değişikliğini azaltabilir.
- Toplu Taşıma ve Bisiklet Kullanımının Teşvik Edilmesi: Araç trafiğini azaltmak için toplu taşıma ağlarının genişletilmesi ve bisiklet kullanımının teşvik edilmesi, hava kirliliğini ve sera gazı emisyonlarını azaltabilir.
- Eğitim ve Farkındalık Oluşturma: Toplumun hava kirliliği ve iklim değişikliği konularında bilinçlenmesi ve çevresel sorumluluklarının artırılması için eğitim ve farkındalık kampanyaları düzenlenmelidir.
Kaynakça
ABD Çevre Ajansı. (2024). İklim Değişikliğinin Hava Kalitesi Üzerindeki Etkileri. https://www.epa.gov/climateimpacts/climate-change-impacts-air-quality adresinden alındı
Avrupa Komisyonu. (2023). Tüm dünya ülkelerinin sera gazı emisyonları.https://edgar.jrc.ec.europa.eu/report_2023 adresinden alındı
Avrupa Parlamentosu. (2023). İklim değişikliği: küresel ısınmaya neden olan sera gazları.https://www.europarl.europa.eu/topics/en/article/20230316STO77629/climate-change-the-greenhouse-gases-causing-global-warming adresinden alındı
Dünya Sağlık Örgütü. (2019). Hava Kirliliği Nedir?
Dünya Sağlık Örgütü. (2024). Hava kirliliğinin iklim etkileri. https://www.who.int/teams/environment-climate-change-and-health/air-quality-energy-and-health/health-impacts/climate-impacts-of-air-pollution adresinden alındı
Eurostat. (2023). Sözlük: Sera gazı (GHG). https://ec.europa.eu/eurostat/statistics-explained/index.php?title=Glossary:Greenhouse_gas_(GHG) adresinden alındı
IPCC. (2023). AR6 Sentez Raporu: İklim Değişikliği 2023. https://www.ipcc.ch/report/sixth-assessment-report-cycle/ adresinden alındı
The World Bank. (2022). İklim Değişikliği ve Hava Kirliliği Hakkında Bilmeniz Gerekenler.https://www.worldbank.org/en/news/feature/2022/09/01/what-you-need-to-know-about-climate-change-and-air-pollution adresinden alındı
UNECE. (2024). Hava Kirliliği ve İklim Değişikliği. https://unece.org/air-pollution-and-climate-change adresinden alındı