Güneş ışığını emerek atmosferi ısıtmasıyla tanınan siyah karbon, buzulların erimesinden ekstrem hava olaylarına kadar birçok olumsuz etkiye yol açıyor.

Siyah Karbon Nedir?
Siyah karbon, fosil yakıtların, biyoyakıtların ve biyokütlenin kısmen yanması sırasında ortaya çıkar. Bu süreçte oluşan – gözle görülemeyecek boyutlardaki – siyah karbon partiküllerin çapları 2.5 mikrondan (PM2.5) daha küçüktür.
Ancak, boyutlarına rağmen siyah karbon partikülleri yüksek küresel ısınma potansiyeline sahip oldukları için kısa ömürlü iklim kirleticileri olarak kabul edilir. Atmosfere salındıklarında güneş ışığını emerek atmosferin ısınmasına sebep olurlar. Buna ek olarak siyah karbon, partikül maddenin en güneş enerjisi emici bileşeni olarak bilinir. CO2’den bir milyon kat daha fazla enerji tutması ile siyah karbon atmosferdeki iklim değişikliği üzerinde büyük bir etkiye sahiptir.
Bununla birlikte, siyah karbonun sağlık üzerindeki etkileri de endişe vericidir. Siyah karbon her yıl milyonlarca yaşamı kaybeden en büyük çevresel sağlık riski olan ince partikül madde (PM2.5) nin önemli bir parçasıdır. Bu partiküllerin solunması, solunum ve kardiyovasküler hastalıklar, kanser ve hatta doğum kusurları gibi ciddi sağlık sorunlarına neden olmaktadır.
Siyah Karbonun Kaynakları
2019’daki Comparative Emissions Data Sets (CEDS) verilerine göre, siyah karbonun küresel antropojenik kaynakları oldukça çeşitlidir. En büyük katkı %43 ile konut ısınmasından gelir. Bu rakam, dünya genelinde hala geleneksel yakıtların (örneğin, odun ve kömür) kullanımının yaygın olduğunu ve bu yakıtların yanmasıyla ortaya çıkan siyah karbonun atmosfere salınımının önemli olduğunu göstermektedir. Ulaşım sektörü de %23’lük bir pay ile önemli bir rol oynar. Bu da dizel motorlu araçların, özellikle yoğun trafik bölgelerinde, atmosfere siyah karbon salınımında önemli bir rol oynadığını gösterir. Endüstriyel faaliyetler de siyah karbon emisyonlarına %11’lik bir katkıda bulunur. Bu veriler siyah karbonun küresel kaynaklarının çeşitliliğini ve farklı sektörlerin emisyonlara olan katkısını göstermektedir.

Siyah karbon kaynakları coğrafi bölgelere bağlı olarak da önemli ölçüde değişiklik gösterir. Örneğin, Asya ve Afrika’da, geleneksel olarak kullanılan konut katı yakıtlar, atmosfere büyük miktarda siyah karbon salınımına neden olurken, batı ülkelerinde dizel motorlar bu kirleticinin başlıca kaynaklarından biri haline gelmiştir. Ancak, kaynaklar sadece ulaşım ve konutlardan gelmekle kalmaz; doğal afetlerin, özellikle orman yangınlarının da emisyonlara katkısı büyüktür.
Amerika Birleşik Devletleri’nin küresel siyah karbon emisyonlarındaki payı yaklaşık olarak %8 civarındadır ve bu emisyonların çoğu dizel motorlardan, orman yangınlarından, konut ısıtmasından ve endüstriyel faaliyetlerden kaynaklanmaktadır.

Siyah Karbonun Çevresel Etkileri
Siyah karbon parçacıklarının atmosferdeki ortalama ömrü sadece 4 ila 12 gün arasındadır. Siyah karbon emisyonları, küresel ısınma, kar ve buzun erimesi, muson ve hava modelleri, sel riski, sıcak stres ve halk sağlığını etkiler.
Siyah karbonun Kuzey Kutbu’nda ve diğer buzullaşmış bölgelerdeki etkisi özellikle dikkat çekicidir. Buz ve karda biriktiğinde, yüzey albedo’sunu azaltarak güneş ışığını daha çok emerler ve böylece yüzeyi ısıtırlar. Bu etki, Arktik, Himalaya ve And Dağları gibi buzulların erimesini hızlandırarak sadece 1750’den bu yana 0,04°C’lik bir ısınmaya katkıda bulunmuştur.
Yeni araştırmalar, Grönland’ın buz ve karının son yıllarda karardığını ve albedosunun yüzyılın sonuna kadar yüzde 10 veya daha fazla azalmasının beklendiğini gösteriyor. Bu da Grönland’ın gelecekte daha fazla erime riski altında olduğunu gösteriyor.
Ancak siyah karbonun etkisi sadece buzullarla sınırlı değil. Yağış desenlerinde ve muson sistemlerinde değişiklikler, siyah karbonun bölgesel etkileri arasındadır. Hidrolojik döngüyü yavaşlatarak daha kurak koşullara yol açabilirler. Özellikle de siyah karbonun küresel hidrolojik hassasiyet üzerindeki etkisi, CO2’ninkinin neredeyse iki katıdır. Bu da aşırı hava olaylarının aerosollere, özellikle de siyah karbona, daha duyarlı olduğu anlamına gelir. Batı Afrika ve Hindistan’daki muson modellerini bozmada ve tehlikeli sıcak hava dalgalarının etkilerini kötüleştirmede önemli rol oynamaktadır.

Siyah Karbonla Mücadele
Siyah karbonla mücadeledeki mevcut durum, umut verici bir ilerleme göstermekten ziyade beklenenin altında kalmaktadır. Dünya Sağlık Örgütü, siyah karbonun sağlık üzerindeki potansiyel etkilerini vurgulamış olmasına rağmen, ulusal ve bölgesel hava kalitesi standartları özellikle siyah karbonu hedef almamaktadır. Bu durum, bu partikülle mücadelede net bir yol haritasının eksikliğini ve finansmanın yetersizliğini göstermektedir.
Bölgesel anlaşmalar, siyah karbonun PM2.5’in önemli bir bileşeni olarak kabul etmesine rağmen, emisyonların raporlanmasını zorunlu kılmamaktadır ve uygulanabilirliği coğrafi olarak sınırlıdır. Bu da siyah karbonla mücadelede tutarlı bir yaklaşımın eksikliğini ortaya koymaktadır. Sonuç olarak, siyah karbonuna karşı özel ve yaygın eylemler gerçekleşmemekte ve hedefli düzenleme ve azaltma çabaları maalesef yetersiz kalmaktadır.
Siyah Karbonu Azaltmak için Neler Yapılmalı?
- Temiz Enerji Kullanımı: Temiz enerji kaynaklarına geçiş, özellikle yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelme, siyah karbon emisyonlarını azaltmanın etkili bir yoludur. Evsel ısıtma için fosil yakıtların yerine güneş enerjisi, rüzgâr enerjisi veya biyokütle gibi yenilenebilir enerji kaynakları kullanılmasını teşvik edilmelidir.
- Temiz Ulaşım: Daha verimli ve temiz taşıma sistemlerinin teşvik edilmesi, siyah karbon emisyonlarını azaltabilir. Elektrikli araçlar, hibrit araçlar ve toplu taşıma gibi düşük karbonlu ulaşım seçenekleri, fosil yakıt kullanımını azaltarak hava kirliliğini ve karbon emisyonlarını düşürebilir.
- Politika ve Düzenlemeler: Ulusal ve uluslararası düzeyde çevresel düzenlemelerin ve politikaların oluşturulması ve uygulanması, siyah karbonla mücadelede önemli bir rol oynar. Emisyon standartlarının belirlenmesi, karbon vergilerinin uygulanması ve yenilenebilir enerji teşvikleri gibi politika araçları, siyah karbon emisyonlarını azaltmaya yönelik çabalara destek sağlar.
- Hava Kalitesinin İzlenmesi ve Yönetimi: PM2.5 siyah karbonu da içerdiği için bu nedenle, PM2.5 seviyelerinin izlenmesi, siyah karbonun atmosfere salınmasını azaltmaya yönelik politikaların etkinliğini değerlendirmede önemli bir araçtır. Bu seviyelerin izlenmesi, hava kirliliği seviyelerinin belirlenmesinde ve siyah karbon emisyonlarının azaltılmasına yönelik politikaların etkinliğinin değerlendirilmesinde önemli bir rol oynar.
Kaynakça
CCAC. (2024). Siyah Karbon. https://www.ccacoalition.org/short-lived-climate-pollutants/black-carbon
Cho, R. (2016). Siyah Karbonun Zarar Verici Etkileri. Columbia Climate School: Climate, Earth, and Society: https://news.climate.columbia.edu/2016/03/22/the-damaging-effects-of-black-carbon/
Clean Air Fund, CSTEP, Berkeley Air Monitoring Group, Orbis Air, & Daniel McDougall. (2023). Kara Karbon Üstesinde Eylem Durumu: İklim devrilme noktalarından kaçınmak, dayanıklılık oluşturmak ve temiz hava sağlamak. https://www.cleanairfund.org/resource/black-carbon/
EPA. (2013). Kara Karbon Araştırması ve Gelecek Stratejileri. https://www.epa.gov/sites/default/files/2013-12/documents/black-carbon-fact-sheet_0.pdf